GÜNCEL
2025/194 Hollanda Mukimi Firmadan Alınan Data Hizmeti Ödemesinde Stopaj Hk.

ÖZELGE BİLGİLENDİRME

TARİH

09.10.2025

SAYI

2025/194

KONU

Hollanda Mukimi Firmadan Alınan Data Hizmeti Ödemesinde Stopaj Hk.

ÖZELGE TARİHİ

25.12.2024

ÖZELGE SAYISI

E-49327596-125[KÖK.ÖZ.2023.63]-387696

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Antalya Defterdarlığı’ nın ‘’ Hollanda mukimi firmadan alınan data hizmeti ödemesinde stopaj ‘’ hakkındaki özelgesi aşağıdaki gibidir.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizin Hollanda'daki bir firma ile anlaşma yaptığı ve Hollanda'daki kişi ve firmalara enerji satışı yaptığı, Şirket olarak Hollanda'ya satış yapmak için bu ülkeden data (satış yapılacak Firma ve kişilerin bilgileri) alındığı, alınan bu data için Hollanda'da bulunan firmanın tarafınıza data faturası keseceği, Şirketinizin bütün faaliyetinin Hollanda'ya yönelik olduğu, yurt dışından alınan datanın tekrar yurt dışında kullanıldığı, yurt içinde kullanılmadığı belirtilerek, Şirketinizin yurt dışından aldığı data faturası için katma değer vergisi (KDV) uygulamasının nasıl olması gerektiği ve stopaj ödemesi yapıp yapmayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği, üçüncü fıkrasının (a) bendinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de bir işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği, dördüncü fıkrasında ise bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması hususlarında Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 22 nci maddesinde, dar mükellef kurumların işyeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış, aynı fıkranın (c) bendinde ise gayrimenkul sermaye iratları sayılmış olup 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından (2009/14593 sayılı BKK ile) % 1, diğerlerinden (2009/14593 sayılı BKK ile) % 20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı, 2 nci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden (2009/14593 sayılı BKK ile) % 20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Ancak, ticari kazanç (Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamındaki işler hariç) kapsamındaki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinde ise ticari kazançlarda kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması halinde dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, yurt dışı mukimi firmadan alınan data hizmetinin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi ve söz konusu ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

Öte yandan, Hollanda Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında yürürlükte olan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunduğundan öncelikle söz konusu anlaşma hükümlerinin dikkate alınması gerektiği tabiidir.

 ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN

  Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" 1/1/1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın "Ticari Kazançlar"a ilişkin 7'nci maddesinin 1'inci fıkrasında;

"1. Devletlerden birinin bir teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, kazanç bu diğer Devlette, işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir."

hükmü yer almaktadır.

Madde metnine ekte yer verilen Anlaşmanın "İşyeri" başlıklı 5'inci maddesinde ise hangi hallerde diğer Devlette bir işyeri oluşup oluşmayacağı belirtilmiştir.

Bu kapsamda, şirketinizin Hollanda mukimi firmadan almış olduğu yeni müşteri teminine ilişkin data karşılığında söz konusu firmaya yapılacak ödemelerin Anlaşmanın 7'nci maddesi çerçevesinde ticari kazanç kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup Hollanda mukimi firmanın ilgili Anlaşmanın 5'inci maddesi kapsamında Türkiye'de bir işyeri bulunmadığı sürece elde edeceği kazancı vergileme hakkı yalnızca Hollanda'ya ait olacaktır.

Ancak, bahse konu kazancın Türkiye'de bulunan bir işyeri vasıtasıyla elde edilmesi durumunda ise bu işyerine atfedilen gelirle sınırlı olmak üzere Türkiye'nin de vergileme hakkı olacak ve vergileme iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde yapılacaktır.

Diğer taraftan, Anlaşmanın "Gayrimaddi Hak Bedelleri" başlıklı 12'nci maddesinin ilk dört fıkrası aşağıdaki gibidir.

"1. Devletlerden birinde doğan ve diğer Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2.Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayri safi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.

3.Devletlerin yetkili makamları 2 nci fıkranın uygulama şeklini karşılıklı anlaşmayla belirleyeceklerdir.

4.Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filimleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filimler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar."

Buna göre, şirketiniz tarafından Hollanda mukimi firmaya belli bir ürün ya da hizmet sağladığı müşterileri içeren ve gizli kalması gereken bir müşteri listesi için ödeme yapılması halinde bu türden ödemelerin Anlaşmanın 12'nci maddesinin 4'üncü fıkrası kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, şirketiniz tarafından Hollanda mukimi firmaya söz konusu hizmet karşılığında gayrimaddi hak bedeli ödemesi yapılması halinde, anılan Anlaşmanın 12'nci maddesinin 1'inci fıkrasına göre bu kazançları vergilendirme hakkı Hollanda'ya ait olmakla birlikte, aynı maddenin 2'nci fıkrası uyarınca, söz konusu ödemeler üzerinden Türkiye'nin de vergi alma hakkı bulunmaktadır. Böyle bir durumda, Türkiye'nin ödemenin gayrisafi tutarının % 10'unu aşmayacak oranda vergi alma hakkı olacaktır.

Hollanda mukimi şirketin Türkiye'de vergi ödemesi durumunda, Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi"ne 23'üncü maddesine göre söz konusu vergi, gelirin türüne göre Hollanda'da vergiden mahsup veya istisna edilecektir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Hollanda mukimi firmanın Hollanda'da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Hollanda yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin Noterce veya Hollanda'daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.

 KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

-4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-6 ncı maddesinin (a) bendinde, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, (b) bendinde, hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye'de yapıldığını ifade ettiği,

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye'de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" başlıklı (I/C-2.1.2.1.)bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV'nin konusuna girebilmesi için Türkiye'de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye'de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır..."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Ayrıca 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1.) bölümünde de konuyla ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, yurtdışında mukim firmalardan yurtdışından alınan ve yurtdışında yararlanılan data alım/satım faaliyeti, yurt dışında ifa edildiğinden ve hizmetten yurt dışında yararlanıldığından, söz konusu data alımı KDV'nin konusuna girmemekte dolayısıyla KDV'ye tabi bulunmamaktadır.

  

Bilgilerinize sunulur.       

Saygılarımızla…